BLOĞUMA SAFALAR GETİRDİNİZ...:)

Çok afilli sözler bilmem.. kimisi vardır böyle edebiyat parçalar..yazar da yazar.Ben de öğrenirsem yazarım bi gün size.Size sunacağım tek şey yapmacıklık ve özenti dışındaki tüm samimiyetimdir.İnşALLAH size de bize de yararlı olur...:)

buyrun şimdi blog zamanı:)

7 Haziran 2007 Perşembe

DUA...



Rabbinize yalvara yalvara ve için için dua edin. Şüphesiz O, haddi aşanları sevmez. Düzene konulması (ıslah)ından sonra yeryüzünde bozgunculuk (fesad) çıkarmayın; O'na korkarak ve umut taşıyarak dua edin. Doğrusu Allah'ın rahmeti iyilik yapanlara pek yakındır. (Araf Suresi, 55-56)


Allah'ın tüm insanların Rabbi olduğu gibi sizin de Rabbiniz olduğunu, hayattaki en büyük dostunuzun ve dayanağınızın Allah olduğunu, herşeyi öncelikle Allah'tan dilemeniz gerektiğini unutmayın.Dua, insanı Allah'a samimi olarak yakınlaştıracak önemli ibadetlerden bir tanesidir. İnsanların tamamı duaya muhtaçtır. Ne var ki müminler için dua hayatlarının ayrılmaz ve doğal bir parçasıyken, diğer insanlar için ancak büyük zorluklar altına girince, hayati tehlikelerle karşı karşıya kalınca hatırlanan bir kurtuluş yoludur. Elbette ki sadece çıkarlar söz konusu olduğunda edilen dua Allah Katında makbul karşılanmayabilir. Çünkü asıl güzel olan hem rahatlıkta hem de zorlukta kısacası insanın her anında Allah'tan yardım istemesidir. Çünkü dua eden kişi Rabbimize karşı acizliğini, Allah dilemeden hiçbir şeye güç yetiremeyeceğini anlamış demektir. Dua beraberinde Allah'a teslimiyeti de getirir. Dua eden insan karşısına çıkabilecek zor ya da kolay her türlü olayda, kainatın yaratıcısı ve hakimi olan Allah'ı vekil edinmiş demektir. Bir problemi çözmenin ya da önlemenin bütün yollarının evrendeki tüm kudretin sahibi Allah'a dayandığını bilmek, tüm işlerinde Allah'ı vekil edinmek ve sadece O'na dua etmek, mümin için ferahlık ve güven kaynağıdır.Ama elbette burada yanlış bir anlayışı da vurgulamak gerekir. Bir insanın tüm işleri için Allah'a dua etmesi demek, hiçbir şey yapmadan oturup beklemesi anlamına gelmez. Kişi karşılaştığı herşeyin Allah'ın kontrolünde olduğunu bilip bunun rahatlığını yaşamalı, ama aynı zamanda Allah'ın kendisine çözüm olarak gösterdiği sebepleri de en güzel şekilde uygulamalıdır. Allah'a gerçekten samimi dua eden bir kişinin, O'nun koyduğu kurallara göre fiili duasını da yapması gereklidir. Burada fiili dua, kişinin herhangi bir arzusuna ulaşmak için elinden gelen herşeyi en fazlasıyla yapmasını ifade eder. Örneğin hasta olan bir insanın doktora gitmesi, ilaç içmesi, kendine dikkat etmesi iyileşmek için yaptığı fiili bir duadır. Bununla birlikte insanın tüm bunları yaparken Allah'ın kendisine şifa vermesi için istekte bulunması da sözlü bir duadır. Bu yüzden fiili dua sözlü dua ile birlikte yapılması gereken temel ibadetlerdendir.Duanızda gerçekten samimi olmayı, içten bir ihtiyaçla Allah'a yönelmeyi unutmayın. Çünkü Allah insana şah damarından daha yakın olan, herşeyi bilen ve işitendir. Ve dua Allah'a ulaşabilmenin en kolay yoludur. İnsanın içinden geçirdiği tek bir düşünce bile Allah'tan gizli kalmaz. Ancak insanların çoğu Allah'ın tüm dualara, isteklere şahit olduğunun farkında değildirler. Onlar sanırlar ki, dua ettiklerinde Allah bazılarını işitiyor, (Allah'ı tenzih ederiz) bazılarını da işitmiyor veya işitse de cevap vermiyor. Bu son derece yanlış bir düşüncedir. İnsanın içinden geçen her düşünceye, diliyle ifade ettiği her isteğe Allah şahittir ve karşılık verir. Nitekim Kuran'da bu gerçeğe şöyle dikkat çekilmiştir:Kullarım Beni sana soracak olursa, muhakkak ki Ben (onlara) pek yakınım. Bana dua ettiği zaman dua edenin duasına cevap veririm. Öyleyse, onlar da Benim çağrıma cevap versinler ve Bana iman etsinler. Umulur ki irşad (doğru yolu bulmuş) olurlar. (Bakara Suresi, 186)O halde unutmayın ki samimi olarak Allah'tan bir istekte bulunmak için insanın sadece düşünmesi yeterlidir. İşte Rabbimiz olan Allah'a ulaşmamız bu denli kolaydır.İnsan yaratılışı gereği aceleci bir varlıktır.


Nitekim bu yüzden Kuran'da Allah "İnsan aceleci yaratıldı. Size ayetlerimi yakında göstereceğim. Şimdi hemen acele etmeyin." (Enbiya Suresi, 37) ayetiyle insanın bu yönünü bildirir. İnsanın bu aceleciliği zaman zaman dualarına da yansıyabilir. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, dua ettiği zaman hemen duasına karşılık verilmesini ister.Oysa bilmelisiniz ki sizin için neyin hayırlı olduğunu bilen Allah'tır.


"Olur ki hoşunuza gitmeyen bir şey, sizin için hayırlıdır ve olur ki sevdiğiniz şey de sizin için bir şerdir. Allah bilir de siz bilmezsiniz." (Bakara Suresi, 216) ayeti insana bunu haber verir. Bu nedenle insan Allah'tan bir şey istediğinde, takdiri O'na bırakmalı, O'ndan her şartta razı olarak sabırla beklemelidir. Belki dua ederek talep ettiğiniz şey size bir hayır sağlamayacaktır, bu nedenle Allah onu size vermemektedir. Belki de o hayra ulaşmanız için belirli bir olgunluğa kavuşmanız, bunun için de belirli bir süre eğitilmeniz gerekmektedir.

Belki Allah size daha da hayırlı bir başka nimet verecektir, ama sabrınızı ve sadakatinizi denemektedir..

Hiç yorum yok:

http://www.youtube.com/watch?v=My2LvqSKo_o

http://www.youtube.com/watch?v=aDI7qF6Hvxs